Eski Antalya'nın bulunduğu yere bugün, Kaleiçi denilmektedir. Kaleiçi'nde binlerce yıllık kalıntılar, tapınaklar, kiliseler, bazilikalar ile Selçuklu ve Osmanlı konutlarından 715 ev ve 47 adet anıt vardır. Bunların çoğu restore edilerek turizmin hizmetine sunulmuştur.
Yapılan çalışmalar sonucunda Turizm Oskarı olarak kabul edilen Altın Elma, 1984 yılında Antalya Kaleiçi'ne verilmiştir. Bölgedeki Roma dönemi eserlerinin en önemlisi İmparator Hadrian'ın kenti ziyareti anısına M.S 139'da yapılmış Hadrianus Kapısı'dır. Üç Kapılar olarak da isimlendirilen üç kemerli, iki katlı monumental kapının ön ve arka tarafında kaideler üzerine oturtulmuş Korint başlıklı 8 sütun bulunmaktadır. Kapının her iki yanında kare planlı nöbetçi kuleleri bulunmaktadır.
Antalya Parkı'nın batı falezleri ucunda ise, Roma dönemine ait 14 m. yüksekliğinde iki katlı ve deniz feneri olarak kullanıldığı sanılan Hıdırlık Kulesi görülmektedir. Altı kare planlı, üstü yuvarlak tarzda kesme taşlardan yapılmış ve iç duvarlarında fresk kalıntıları görülen kule, daha sonra bazilika olarak kullanılmıştır. Hıdırlık Kulesi'nin doğu yönünde, Bizanslılar tarafından inşa edilmiş Panagia Bazilikası, 1467 yılında Türk Sultanı Korkut tarafından tek şerefeli bir minare eklenerek camiye çevrilmiştir. Yapı çift haç şekilli iki bölümden oluşmakta, kemerli kapısı ile kapı-pencere kenarlarının rölyefleri ve mermer sütunları dikkat çekmektedir. 1896'daki yangın camiyi harap etmiş ve minaresinin yarısı yıkılmıştır. Bu nedenle bugün Kesik Minare olarak adlandırılır. Kentin sembolü olan Yivli Minare ve Ulu Cami Külliyesi, 1230 yılında Sultan Alaaddin tarafından Bizans kilisesinin yıkıntıları üzerinde inşa edilmiştir. Kare şeklinde bir taş kaide üzerinde, tuğladan inşa edilmiş 45 m. yüksekliğindeki minarenin gövdesi 8 adet yiv şeklinde kuşaklı yapılmış olup, üst kısmı açık mavi renkte, dört köşe mozaik taşlarla süslenmiştir. Taban yüzeylerinde firuze renkli taşlarla ve çinilerle Allah ve Muhammed kelimeleri yazılmıştır. Minarenin bitişiğindeki Ulu Cami, sade yapılışta olup, 12 sütun üzerinde yükselmekte olan 6 adet kubbesi kiremitlerle örtülüdür. Caminin hemen bitişiğinde küçük odacıklardan oluşan Karatay Medresesi bulunur.
Döneminin yüksek okulu olan Medrese'de, teknolojinin yanı sıra fen bilimleri, felsefe ve psikoloji dersleri okutulmaktaydı. Cami'nin kuzeybatısında, 18. yüzyılda yapılmış, beşik tonozlarla desteklenmiş kare planlı ve üstü kiremit örtülü bir kubbeye sahip Mevlevihane yer almaktadır. Külliyenin doğu yönünde, kare taban üzerine sekizgen planlı, kesme taş duvarlı ve üzeri kiremitlerle örtülü, piramit külah şeklinde çatısı bulunan Mehmet Bey Türbesi bulunmaktadır. Batı yönde ise, duvarları moloz taşlarla örülü, kare planlı bir buhar odasına sahip ve üzeri yuvarlak kubbelerle örtülü bir Selçuklu Hamamı görülmektedir.
Kale Kapısı olarak bilinen mevkide yer alan Saat Kulesi ise, sonradan saat konulmuş olan, Kale Kapısını korumak amacıyla kapının her iki yanında inşa edilmiş olan nöbetçi kulelerinden biridir. 25 m. yüksekliğindeki bu kulelerden ayakta kalan doğu yönündeki kule, kare planlıdır. Kuyucu Murat Paşa tarafından 1570'te yaptırılan Murat Paşa Camii, on kenarlı bir kasnak üzerinde, yüksek bir kubbe ile örtülü olup, iç duvarlarındaki yazıtlar iç cepheyi şerit gibi dolaşmakta ve Türk-Selçuklu hat sanatının en güzel örneğini sunmaktadır. Üzeri rölyeflerle işlemeli mermer mimberinin yanındaki mihrabı, sade bir yapılıştadır. Son cemaat yeri, dört yuvarlak sütun üzerinde, renkli taşlı, sivri kemerler üzerinde yükselen üç kubbe ile örtülmüştür. İki şerefelidir ve bahçesinde şadırvan bulunmaktadır. Kent merkezinde, 16. yüzyılda Şeyh Sinan tarafından moloz taşlarla yaptırılmış olan Sinan Camii, tek şerefeli olarak, kısa minaresi kesme taştan inşa edilmiştir. Caminin tabanı tahta olup, üzeri kiremitli bir çatıyla örtülüdür.
Caminin karşısında Şeyh Sinan'ın türbesi vardır. Kalekapısı'nda, Saat Kulesinin arkasındaki Tekeli Mehmet Paşa Camii, 16. yüzyıla tarihlenir. Kuzeyde bulunan giriş kapısı etrafı ve pencere kenarları kesme taştan yapılmıştır. Dörtgen planlı caminin üzerinde bir büyük ve üç küçük kubbe bulunmaktadır. Kent merkezinde, Balibey Sokak'taki Balibey Camii, 15. yüzyılda Akın Beyi Malkoçoğlu Balibey tarafından yaptırılmıştır. 1769 yılında Kapıcıbaşı Mehmet Ağa tarafından yaptırılan Müsellim Camii kesme taştandır. Kuzeybatı köşesinde, tuğladan yapılmış tek şerefeli bir minaresi vardır. Cami, 4, 8 ve 10 kenarlı üç kademe halinde bulunan kasnaklar üzerinde büyük bir kubbeyle örtülüdür. 1249 yılında Ahi Yusuf tarafından yapılmış olan Ahi Yusuf Camii, temeli kare biçiminde ve moloz taşlardandır. Bu küçük mescit kiremitli yuvarlak bir kubbe ile örtülüdür. Kent merkezinin doğu yönünde ise 18. yüzyılda yapılmış olan Demirci Karaali Camii ve yeniden inşa edilip, bir minare eklenmiş Kır Camii bulunmaktadır.
24 Ekim 2007 |
Antalya Merkez |
283 kez okundu |
0 kez tavsiye edildi |
Kaynak: Bilinmiyor
Yorum Ekle
Benzer Haberler
Türkiye Oscar : Namı diğer Antalya Altın Portakal Film Festivali