Antalya'nın doğusunda bulunan sıradağların büyüleyici manzarası arasında inip çıkıp kıvrıla kıvrıla ilerleyerek varılır İbradı ilçesine. Yaklaşık 850 metre rakımlı bu güzel ilçenin çok da fazla bilinmeyen ancak, sahip olduğu tarihi dokusuyla insanı sarhoş eden şirin bir beldesidir Ormana. Çam, katran, ladin, ardıç, meşe ve karaağaç türü ağaçların içine gizlenmiş bir şekilde adeta güzelliğini kıskanırçasına gizleyen Ormana'nın her sokağı tablo güzelliğinde karşımıza çıkıyor. İnsanları ise tarih ve doğa içinde yaşamanın mutluluğuyla, beraber Antalya kent merkezine uzak olmanın sıkıntısını had safhada yaşıyor.
Gezip görünce bir kere daha anlıyoruz ki, bir Akseki, bir Safranbolu evleri kadar önemli ve de güzel evlere sahip Ormana. Ahşap ve taş işçiliğinin birleştiği evler o kadar güzel korunmuş ve hatta büyük bir bölümü aslına uygun olarak o kadar güzel restore edilmiş ki yıkık, virane ev görmek neredeyse imkansız. Her sokakta, her köşe başında bölge insanının ruh güzelliğinin birer yansıması gibi duran Ormana evleri adeta tarihe tanıklık ediyor. Coğrafi açıdan ulaşılması zor bir noktada bulunması, Ormana'ya gizli kalmış tarih kokulu belde tanımlamasını kazandırıyor. Bu tarihi dokunun bu güne kadar korunarak gelmiş olması, bizim gibi tüm memleket sevdalılarını sevince boğuyor olmalı. Son yıllarda Ormana Belde Belediyesi ve Ormanalılar teknolojinin sağladığı tüm imkanları kullanarak yörelerini tanıtmaya çalışıyorlar. Ormana'dan yıllar önce göç edenlerin İstanbul Mahmutpaşa ekonomisinde önemli şekilde söz sahibi olması, bu küçük ilçenin zenginleşmesinde ve aslına uygun korunmasında en önemli etken olarak karşımıza çıkıyor.
Evlerin dışı kadar içi de ciddi anlamda aslına uygun korunmuş durumda. Özellikle evlerin tavanlarında gözümüzden kaçmayacak mükemmeliyette işçilik söz konusu. Çekül Vakfı'nın girişimleriyle Ormana Evleri, Safranbolu ve Akseki Evleri gibi koruma altına alınmış. Ormana halkı ise beldelerine her gelen yabancıyı büyük bir sıcaklıkla karşılıyor. Karşınıza çıkan ilk kahvede oturup Ormanalılarla sohbet ederken "Sadece bir bardak çayı bile yudumlamanın zevkine değer bunca yolu kat etmek" diye düşünürsünüz.
Ormana'nın tarihi
Ormana'nın tarihi, Roma İmparatorluğu'na kadar ulaşıyor. Erimna ismi ile tarih kitaplarında yer alan Ormana, Büyük İskender, İran ve Kleopatra'nın hakimiyetleri altına da girmiştir. Selçuklu sultanı Alaaddin Keykubat'ın 1226'da bölgeyi fethetmesi sonucu Erimna Selçuklu hakimiyetine girer. Selçuklular devrinde Konya'yı Akdeniz'e bağlayan yol Ormana arazisinden geçmek zorundadır. Bu yol üzerinde inşa ettirilen ve şimdi Eynif'te harap ve yıkık vaziyetteki Tol Hanı bu devre aittir. Bizans dönemine ait kalıntılara az da olsa Ormana ve Gödene'de rastlanmaktadır. Çataloluk'taki Helen dilinde yazılmış kitabe ve bağ, bostan duvarlarındaki kesme mermerler, o devrin kalıntılarıdır. İlkçağlardan beri bir şehir ve devlet olan Erimna'nın bölgedeki diğer şehirler gibi çökerek tarihe karıştığı, daha sonra Osmanlı döneminde yeniden kurulduğu ve halkının da Oğuz Türk boylarından geldiği anlaşılmıştır. Şu an için, nüfus kütüklerinin incelenmesi sonucu, 467 soy ismi ve 200 kadar sülale adı tespit edilmektedir. Ormana, Yukarı Mahalle, Yokuş ve Orta Mahalle olmak üzere dört mahalleden meydana geliyor. Yakın zamana kadar 5 cami, 2 mescit, 1 medrese ve türbe vardır. Bunlardan 3 cami ve 1 türbe yenilenmiş, günümüzde bakımlı olarak ibadete ve ziyarete açık durumdadır. 1830'lu yıllarda şeyh Abdurrahman Hadimi, medresede senelerce ders okutmuştur. Türbede yatan Zelili Sultan olarak bildiğimiz Allah aşığı derviş XVII. yüzyılda Ormana'da yaşamıştır.
Hemşehriler festivali
Ormana'dan yıllar önce ayrılarak başka şehirlere yerleşenler memleketlerini unutmamışlar ve her fırsatta ziyaret etmekten geri durmamışlardır. Ormana Belediyesi de bu durumu göz önünde tutarak her yıl 4-5 Haziran tarihleri arasında "Ormana Hemşeriler" festivali düzenlemeye başlamış. Bu festival basın ve internet ortamında ilan edilerek Türkiye'nin dört bir yanında yaşayan Ormanalılara duyurulmuştur. Bu tarihlerde işlerini bırakarak festivale katılmak için memleketlerine koşan Ormanalılar, hem beldelerine ekonomik girdi sağlamakta hem de özlem gidermektedirler. Düzenlenen festivalde yöresel yemekler, halk oyunları, el sanatları sergileri, yarışmalar, yöre sanatçılarının müzik konserleri ve daha birçok etkinlik gerçekleştirilmektedir. Hemşehriler festivaline sadece Ormanalılar değil, İbradı ilçesi ve çevresinde yaşayan yüzlerce insan katılmaktadır. Sizin de bu eğlenceli ve güzelim etkinlikleri izlemek için Ormanalı olmanıza hiç gerek yok. Ormana halkı, tüm yurttaşlarımızı ve de özellikle Antalya halkını festivallerde görmek istiyor.
Ormana'nın tarih kokulu atmosferinden ayrılmayı istemek neredeyse imkansız. Ama en azından kentin sıkıcı atmosferinden uzaklaşıp, vahşi tabiatın içinden geçerek buraya gelmek bir günlüğüne dahi olsa değer diye düşünüyorum. Bu hafta sonunu Ormana'da geçirmeye ne dersiniz? Pişman olmayacaksınız emin olun.
30 Temmuz 2005 |
İbradı |
9484 kez okundu |
4 kez tavsiye edildi |
Kaynak: Bilinmiyor