Antalya Mavi Bayrak Koordinatörü Lokman Atasoy, "Mavi Bayrak" statüsünün, 27 ayrı kriteri taşıyan nitelikli plaj ve marinalara bir yıllığına verilen uluslararası bir çevre ödülü olduğunu belirtti. Türkiye genelinde 20 ilde inceleme yaptıklarını ve Türkiye'deki toplam mavi bayrak sayısının yarısının Antalya'ya ait olduğunu söyleyen Atasoy, "Konuya duyarlı olan ilgili kurum ve kuruluşlarımız, turizmcilerimiz ve halkımızın da desteğiyle bu sayıyı artırıyoruz, artırmaya da devam edeceğiz" dedi.
Yerel incelemelerin Türkiye Çevre Eğitim Vakfı (TÜRÇEV), Turizm Müdürlüğü ve plajın yer aldığı belediyeler tarafından yapıldığını ifade eden Atasoy, plajlar için başta su kalitesinin uygun olması ve arıtma tesisi zorunluluğu olmak üzere, 27 kriterin bulunduğunu vurguladı. Altyapı sorunu olan hiçbir beldeye mavi bayrak verilmeyeceğine değinen Atasoy, "Belediye başkanları kanalizasyon sorunlarına karşı tüm kaynaklarını kullanmalılar" dedi.
Atasoy, her yıl farklı bölgeleri denetleyen Uluslararası Çevre Eğitim Vakfı'nın bu yıl 5-10 Temmuz tarihleri arasında Antalya bölgesindeki 30 plajı incelediğini kaydetti. Denetleme sonucunda incelenen bütün plajlara onay verildiğini belirten Atasoy, yetkililerin özellikle Konyaaltı Plajı ve Alanya'daki mavi bayrak ödüllü plajları çok beğendiklerini söyledi.
İl Sağlık Müdürlüğü'nün Antalya'da 100 farklı noktadaki deniz suyu numunelerini Avrupa Birliği standartlarına göre incelediğini bildiren Atasoy, Antalya'nın yüksek bir potansiyele sahip olduğunu ve bunu da temiz sulara borçlu olduğunu kaydetti.
Antalya kent merkezindeki 14 halk plajının mavi bayrak almasının çok önemli olduğunun altını çizen Atasoy, "Antalya olarak farklıyız. Bunun duyurulmasında medyaya çok büyük görev düşüyor. Bayrak sayısının artması konusunda da turizmcilerin birebir ilgi göstermesi gerekiyor" dedi.
Gelecek yıl ekim ayının sonunda tamamlanacak deniz suyu analizlerinden sonra Antalya yöresine 80-85 plaja mavi bayrak verilmesini beklediklerini ifade eden Atasoy, "İlk ödülümüzü 1994 yılında aldık. Hedefimiz, bayrak sayısının her yıl artması. Bu da ekip çalışması ve işbirliğine bağlı. Herkes üzerine düşen görevi yerine getirmeli. Turistler taşlı topraklı yollarda yürüyebilir ama kirli bir denize giremezler" diye konuştu.
30 Temmuz 2004 |
Antalya Merkez |
2870 kez okundu |
1 kez tavsiye edildi |
Kaynak: Bilinmiyor
Yorum Ekle
Benzer Haberler
41. Antalya Altın Portakal Afiş Yarışması İçin Başvurular Başladı